Ormanlar Olmasaydı…

Yaşamı ayakta tutan sessiz kahramanların yokluğunda dünya nasıl bir yer olurdu? Hayal edin: Güneşin yakıcılığı altında uyandığınız bir sabah… Perdeleri araladığınızda pencerenin dışında griye çalan bir gökyüzü var..

Devamını oku

İskandinav Minimalizmi mi, Japandi mi?

Günümüz dünyasında hız, bilgi yoğunluğu ve dijital karmaşa artık yaşamın vazgeçilmez bir parçası. Bu kaos ortamında insanlar, en temel ihtiyaçlarına dönerek sadeliği, doğallığı ve dengeyi yeniden keşfetmeye başladı. Bu arayış yalnızca ruhsal ya da fiziksel bir ihtiyaç değil; aynı zamanda mekânlara, eşyalara ve yaşam tarzına da doğrudan yansıyor.

Devamını oku

2024’ÜN MOBİLYA VE DEKORASYON TRENDLERİ

Bu yıl, mobilya, dekorasyon trendleri ve moda trendlerinin çok paralel olduğuna tanıklık ediyoruz. Hangi alanın hangisinden daha çok etkilendiğinin belirlemek mümkün olmasa da trendsetterların 2024 yılı için belirledikleri trendler, göz alıcı renklerin zaferi, çarpıcı desenlerin geri dönüşü, iyi yaşam ve keyif kavramlarının ihtişamla form bulmasını işaret ediyor.

Devamını oku

MOBİLYANIN TARİHSEL YOLCULUĞU

Sandalyenize oturdunuz, masaya yanaştınız ve çalışmaya başladınız. Akşam oldu kendinizi en sevdiğiniz koltuğunuza attınız, sehpanın üzerindeki çayınızı ara ara alıp yudumlarken günün yorgunluğunu atıyorsunuz. Tüm bunlar olup biterken o sandalye, masa, sehpa ve koltuğun ve daha nice mobilyaların ne zamandır insan hayatında olduğunu hiç düşünüyor musunuz?

Devamını oku

Biyomimikri: Hayatta kalma meselesi

“-Tek bir usta seç: -Doğa”

Ünlü ressam, düşünür Rembrandt 17. yüzyılda bu lafı ederken bugünlere bir selam göndermiş sanki. Bizler adropojen çağ olarak tanımlanan günümüz dünyasında tekrar doğaya yüzümüzü dönmeye çalışıyoruz. Yaşanan depremler, salgınlar, yangınlar, iklim krizi konuyu bir dakika bile ertelemememiz gerektiğini hatırlatıyor. Bizlerin de aklı başına gelmiş olacak ki, yeni tasarım ve yaşam felsefeleri ile unuttuklarımızı hatırlamak için çaba gösteriyoruz. Doğaya hükmeden insandan, doğadan öğrenen insan kavramına yeniden dönmeye çalışıyoruz. Biyomimikriyi  de bu felsefelerden biri olarak daha çok duyuyoruz artık.

Devamını oku